ARAF
Şam
Sürekli Düşünmekten yandı dostum beynimin yarısı
Aynada gördüğüm halim artık keyfimi kaçırır
Yirmi ikimdeyim hissetiğim yakınım sonuma
Biliyorum siyah göz altlarım dengi değil yaşımın
Rengi pis beyazın artık ehli kim yaşamın
Yüksek dağlar önümde yol oldu tengriyi ararım her gün
Bırak beni kendimi bulayım
Mezarlıktan bir yer seçtim bile ömrümü budadım
Toprağa yenile ruhunu korkmadan
Geride buğulu hatıran
Bulutun yağmuru besler, bekle gelecek elbet sonbahar
Gelecek elbet kurtuluş
Gelecek elbet son durak
Ecele doğru uykumuz
Kefene doğduk donsuz bak
Kanat çırparım sonsuza
Hastaneye hapsedilen
Ruhum değil bedenim
Hala özgürüm
Tüm bunlar esaretin bedeli
Hayat bi çöl bense kendini arayan bedevi
Korku işe yaramadı
Cesareti denedim