Çakır

Altın saçlarını sıkıca tarar
Sonra iki örgü yana bırakır
Ayağında pembe dallı mor şal var
Taze gelin gibi süzülür, çakır
Taze gelin gibi süzülür, çakır
(Taze gelin gibi süzülür, çakır)
(Taze gelin gibi süzülür, çakır)

Geniş meydanlarda yakılır çıra
Çakır nazlı nazlı dokunur defe
Süt gibi rakıyı sunar çakıra
Gür bıyıklı, ateş gözlü bir efe
Gür bıyıklı, ateş gözlü bir efe
(Gür bıyıklı, ateş gözlü bir efe)
(Gür bıyıklı, ateş gözlü bir efe)

Beyaz ellerine kına yanaşır
Mavi gözleriyle, bir içim sudur
Efeler onu el üstünde taşır
Köyün bir tanecik korus bu sudur
Köyün bir tanecik korus bu sudur
(Köyün bir tanecik korus bu sudur)
(Köyün bir tanecik korus bu sudur

Çakırlar gibi döner kıvrılır
Sırma saçlarında fil dişi tarak
Tabanca çekilir bıçak sıyrılır
O döner elini şıkırdatarak
O döner elini şıkırdatarak
(O döner elini şıkırdatarak)
(O döner elini şıkırdatarak)

Yalnız bazı köre taze gelinler
Bize kocamızı ver diye inler
O zaman çakırın gözü doludur
O zaman gözünün önünе gelen
Cephеden şehitlik alıp yükselen
İncecik bıyıklı bir yavukludur