İstanbul Şehri
Bir köşesi gül gülistan
Doyum olmaz havasına
Bir köşesi darma duman
Kalp dayanmaz yarasına
Bir yanda bir eski yalı
Tarih sinmiş her taşına
Öte yanda bir dev yapı
Uymuş çağın akışına
(Sefasıyla, cefasıyla, işvesiyle, edasıyla)
Bin şehre bedeldir İstanbul şehri
(Sefasıyla, cefasıyla, işvesiyle, edasıyla)
Bin şehre bedeldir İstanbul şehri
Öyle bir şehir ki anlayamazsın
Güzelliğini anlatamazsın
Bir seher vakti kalkıpta eğer
Yola çıkmazsan tanıyamazsın, tanıyamazsın
Bir kıyısı uygarlığa
Işık tutmuş çağlar boyu
Bir kıyısı boydan boya
Cennet gibi anadolu
Bir bakarsın bir yamaçta
Selvi boylu mezarlıklar
Bir bakarsın öte yanda
Yep yeni bir hayat başlar
(Sefasıyla, cefasıyla, işvesiyle, edasıyla)
Bin şehre bedeldir İstanbul şehri
(Sefasıyla, cefasıyla, işvesiyle, edasıyla)
Bin şehre bedeldir İstanbul şehri
Öyle bir şehir ki anlayamazsın
Güzelliğini anlatamazsın
Bir balıkçı kahvesine eğer
Yolun düşmezse tanıyamazsın, tanıyamazsın
Tanıyamazsın
Tanıyamazsın