Kâtip Arzuhalim
Kurban olam kalem tutan ellere
Kâtip Arzuhâlım yaz yâre böyle
Şekerler ezeyim şirin dillere
Kâtip Arzuhâlım yaz yâre böyle
Güzelim emey, civanımım emey, bitanem emey
Hey kâtip Arzuhâlım yaz yâre böyle
Güzelim emey, civanımım emey, hey
Pir Sulatan Abdal'ım hey hızır başa, hey
Gör ki neler gelir sağ olan başa, hey
Beni hasret koydun kavim kardaşa, hey
Kâtip Arzuhâlım yaz yâre böyle
Güzelim emey, civanımım emey, bitanem emey
Hey kâtip Arzuhâlım yaz yâre böyle
Güzelim emey, civanımım emey, hey
Yıl 1535
Pir Sultan Abdal bunu böyle söylemiş
Söylemiş ya bunun bir de evreni var
Kâtip al kalemi bir de benden yaz
Boy boy gelmişler şu dağların ötesinden
"Burası bize otağ olsun, yurt olsun" demişler
Boy boy yerleşmiş, boy boy büyümüşler
Her sabah gün doğusundan iki
Mızrak boyu yükselen güneş
Bir gün kendini göstermeyince
Kara kara bulatlar dolaşmış bu
Cennet vatanın üzerinde
Küçük büyüğü saymaz olmuş
Kardeş kardeşe küsmüş
En acısı bacılarımızın yüzüne bakamaz olmuşuz
1535, 1635, 1735, 1835, 1935
35 de benden koyun kardeşlerim
1970'e geldik, bir uğursuzluk
Çöreklenmiş ki başımıza, sürük gitmekte
Oysa deli gönül neler ister barış
Bir yavrusu olsun ister
Adını bile hazırladı oğlansa Ozan
Kızsa Ceylan ceylan buz gibi pınarların
Aktığı zümrüt ovalarda taştan taşa seksin
Ozan Ardahan'dan Kırkpınar'a
Dolaşsın anlatsın
Karacaoğlan'ı, Pir Sultan Abdal'ı, Köroğlu'nu
Davullar yine vurulsun
Güneş yine iki mızrak boyu
Yükselsin gün doğusundan
Bit'sin artık bu küskünlük
Kardeşlerim, uzatalım ellerimizi
Yarın, tarih önünde hesap verirken
Yavrularımız bizi kınamasınlar